FOTOĞRAF:DISCOVER MAGAZINE
Bilim insanları uzun zamandır kan dolaşımımızda hareket edecek kadar küçük cihazlar yaratmayı hayal ediyor. Nanorobotik teknolojilerin metrenin milyarda biri boyutunda, kan hücresinden daha küçük cihazlar üretecek aşamaya gelmesi; bu hayalin kısa süre sonra gerçeğe dönüşebileceği anlamına geliyor.
Bilim insanları, şimdilik tıbbi mikrobotların getirdiği benzersiz zorlukları aşmaya çalışıyor. Bu cihazların güçlerini nereden alacağı, vücut tarafından nasıl yok edilmeyecekleri gibi soruların yanıtlarını bulmaya çok yakınız. Araştırmacılar, simüle edilmiş koşullarda bu nano robotları enjekte edebildiklerini, güç verebildiklerini ve kontrol edebildiklerini söylüyor.
Geleneksel piller ve motorlar nano boyutlarda ölçeklenemez. Bu nedenle mühendisler, robotlara güç sağlamak ve hareket ettirmek için tamamen yeni yöntemler tasarlıyor. Bu kadar küçük ölçeklerde yerçekimi önemini yitiriyor ancak mikro robotların kan akışının şiddetine veya vücuttaki elektrostatik kuvvetlere karşı nasıl mücadele edeceği soruları hala cevaplarını arıyor.
Bazı mikro robotlar, hareket etmek için bakterilere tutunuyor. Bazı araştırmacılar ise makineleri canlı hücrelerle basitçe entegre etmeyi deniyor. Güç için vücutta bulunan enzimlerden, glikoz ve oksijenden yararlanan tasarımlar da var.
Tıbbi mikrobotlar gerçek olduklarında ilaçları vücudun sadece belirli yerlerine ulaştırabilir, böylece başka bölgelerdeki yan etkileri azaltabilir. Mikrobotlar kanserle savaşan ajanları doğrudan tümörlere ulaştırarak, sadece seçilmiş hücrelerin yok edilmesini sağlayabilir. Kalp krizlerini önlemek için damar duvarlarından tehlikeli plakları kazıyabilir.
Bugüne kadarki en küçük tıbbi robot, Texas Üniversitesi’ndeki araştırmacılar tarafından tasarlandı. 120 nanometre çapındaki robot, tek tek hücreleri itebilecek kadar küçük. Bu robot fiziki olarak henüz kullanılmadı ancak nano teknoloji bu hızla gelişirse, bilim kurgu seviyesindeki tıbbi uygulamalara düşündüğümüzden daha çabuk şahit olabiliriz.
KAYNAK: DISCOVER MAGAZINE